Примери за използване на Bulduğu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ölüm meleğinin bile şaşırtıcı bulduğu bir şeyi yapması.
Hannanın maskeli baloda bulduğu ile aynı.
Emily, Heather, Lydianın havuzda bulduğu çocuk… Üçü de bakireydi.
Adamlarımızın bulduğu konumdaki zarfın içinden merminin geçmesi gerekirdi.
Burada bulduğu tüm o mükemmel ihtimallere ne oldu?
Poincarein bulduğu uydular dolaylı yoldan bugün kaos teorisi olarak bildiğimiz olaya öncülük etti.
Yetkililerin bulduğu ceset.
Önce dişi geç çıkan çocuğun tatlı ve masum bulduğu bir şeyi büyüyle ele geçireceksin.
Janenin, Alice Sandsin yanında bulduğu tüfek Ninayı vuran değil.
Sidin, Emma Pierceın ayağında bulduğu parlak madde.
O sadece boş bir koltuk bulduğu için şanslı olan bir yolcu.
Ama bulduğu şey onun bile şaşırmasına neden oldu.
Adamlarımın evin etrafında bulduğu 5,000 kurşun kovanı?
Onlara çiftçinin bulduğu enkazı göstereceğiz.
Cassidyyle Tonynin bulduğu aynalı gözlükte parmak izi bulduk. .
Bizim de eriştiğimiz bilgiler dışında 13ün bulduğu hiçbir şeyi istiyorum.
babam tüm parayı bulduğu için ona ödemem yapmadık.
macera beni bulduğu zaman.
İçlerinden biri, sabah bunu bulduğu zaman dedektiflerden birine haber vermiş.
Ve bulduğu yanıt, hepimizin Dünyaya bakışını ilelebet değiştirdi.