BULDUĞU - превод на Български

намери
bul
bulun
bulan
bulana
buluyorsun
ayarla
bulabildin mi
откри
buldun
keşfetti
açtı
öğrendin
bulundu
bulamadı
bulabildin mi
bulan
tespit
açıldı
намира
buldu
buluyor
rahat
bulunmaktadır
bir bulur
yer
открива
keşfetti
buldu
buluyor
açıyor
bulur
açtı
tespit
намирането
bulmak
bulunması
открил
bulmuş
keşfetti
bulan
öğrendi
bulamadın
açtı
bulunmaktadır
намерил
buldun
buluyor
bulan
bulundu
намериха
buldular
bulundu
bulamadılar
buldukları
bulan
намерени
bulundu
bulunan
bulduğumuz
bulunamadı
bulamayız
открихме
bulduk
keşfettik
bulundu
bulamadık
öğrendik
rastladık
açtık
saptadık

Примери за използване на Bulduğu на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Ölüm meleğinin bile şaşırtıcı bulduğu bir şeyi yapması.
Тя направи нещо, което дори Жътваря намира за странно.
Hannanın maskeli baloda bulduğu ile aynı.
Съвпада с това, което Хана откри на бала с маски.
Emily, Heather, Lydianın havuzda bulduğu çocuk… Üçü de bakireydi.
Емили, Хедър, момчето, което Лидия намери до басейна, и тримата бяха девствени.
Adamlarımızın bulduğu konumdaki zarfın içinden merminin geçmesi gerekirdi.
Позиция нашите момчета намерени плика, куршум щеше да отиде през него.
Burada bulduğu tüm o mükemmel ihtimallere ne oldu?
Какво е станало с всички славни възможности, които е намерил тук?
Poincarein bulduğu uydular dolaylı yoldan bugün kaos teorisi olarak bildiğimiz olaya öncülük etti.
Които Поанкаре открил, индиректно го отвели до съвременната теория на хаоса.
Yetkililerin bulduğu ceset.
Властите намериха труп.
Önce dişi geç çıkan çocuğun tatlı ve masum bulduğu bir şeyi büyüyle ele geçireceksin.
Първо обладаваш нещо, което намира за сладко и наивно.
Janenin, Alice Sandsin yanında bulduğu tüfek Ninayı vuran değil.
Пушката, която Джейн намери до Алис Сандс не е тази, която е застреляла Нина.
Sidin, Emma Pierceın ayağında bulduğu parlak madde.
Това е светещото вещество, което Сид откри по ходилото на Ема Пиърс.
O sadece boş bir koltuk bulduğu için şanslı olan bir yolcu.
Той е само пътник, щастлив, че си е намерил място.
Ama bulduğu şey onun bile şaşırmasına neden oldu.
Но това, което открил, изненадало дори него.
Adamlarımın evin etrafında bulduğu 5,000 kurşun kovanı?
А гилзите от 5000 патрона, които открихме около къщата?
Onlara çiftçinin bulduğu enkazı göstereceğiz.
Ще им покажем останките, намерени в ранчото.
Cassidyyle Tonynin bulduğu aynalı gözlükte parmak izi bulduk..
Имаме отпечатък съвпадащ с този от парчето от огледалните очила които Касиди и Тони намериха.
Bizim de eriştiğimiz bilgiler dışında 13ün bulduğu hiçbir şeyi istiyorum.
Не искам XIII намира нещо освен, ако и ние нямаме достъп до него.
babam tüm parayı bulduğu için ona ödemem yapmadık.
не успяхме да му платим, баща ми намери парите.
macera beni bulduğu zaman.
когато приключението ме откри.
İçlerinden biri, sabah bunu bulduğu zaman dedektiflerden birine haber vermiş.
Сутринта една от тях уведомила полицията, щом открила това.
Ve bulduğu yanıt, hepimizin Dünyaya bakışını ilelebet değiştirdi.
И обяснението което намерил променило възгледите ни за земята завинаги.
Резултати: 437, Време: 0.0635

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български