Примери за използване на Buluştuğu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Merielin buluştuğu,'' Çık ya da Çıkmadaki'' adamlar.
Resiflerin derin sularla buluştuğu noktada dipten gelen akıntılar besinleri yüzeye taşır.
Binlerce kilometre batıda… çölün Atlantikle buluştuğu yerde… başka bir akıntı hüküm sürüyor.
Okyanusun gökle buluştuğu ve bulutların raks ettiği yerde denizin şarkısını söyleyeceğiz.
Gençlerin buluştuğu, yaşlıların.
Seçkinlerin buluştuğu yer.
Herşeyin buluştuğu yeri keşfettim.
Kızla buluştuğu zaman şunu yazmışsın.
Bütün delillerin buluştuğu tek bir yol var, o da doğruca sana çıkıyor.
Kimle buluştuğu hakkında fikrim yok.
Sırtın ve bacaklarının buluştuğu bir yer var diyelim.
Metresiyle buluştuğu yere.
Dağların zirvesinde, cennetle buluştuğu yerde*.
Jenin o adamla buluştuğu bara gideceğim.
Dağların denizle buluştuğu bir yer.
La Cieneganın duvarla buluştuğu yer.
Geçmiş ile geleceğin buluştuğu nokta….
Blue Spot içki dükkânı. Kelebeğin kasırgayla buluştuğu yer.
ovalarla buluştuğu yere hoş geldiniz.
İstanbul ise Doğu ile Batının buluştuğu noktadır.