Примери за използване на Bulunduğunu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ne bulunduğunu ne bileyim?
Bu kayıp teknoloji devi liderinin köpeğiyle ilgiliyse bir otobüste bulunduğunu duydum.
Önümüzde ve arkamızda ne bulunduğunu bize sonar söyleyecek.
Polis, Armitagedan geriye kalanların bulunduğunu sanıyor.
Şerif babamın elinde barut kalıntısı bulunduğunu söyledi.
sizde zayıflık bulunduğunu bildi.
Jeologlar petrolün nerede bulunduğunu gayet iyi biliyor.
Elmasın bulunduğunu söyleyecekler ve faillerinin de yakalandığını.
Kızın nerede bulunduğunu yakaladın mı?
Nerede bulunduğunu ona göstermek isterim!
Kutupta iki kez bulunduğunu çok az insan söyleyebilir.
Doktor Blumun bulunduğunu üzülerek sana bildirmek zorundayım.
İki tüfek bulunduğunu kanıtlayan atış bu işte.
Ona şimdiye dek nerede bulunduğunu ve… seni tutanın Regina olduğunu söylemelisin.
Orada benim için bulunduğunu biliyor muydu?
Orada bulunduğunu söylemiştin. Şu boşlukta.
Eskiden kraliçenin hizmetinde bulunduğunu biliyorum. Bu yüzden seninle bizzat kendim konuşmak istedim.
Gary orada bulunduğunu itiraf etti.
Hâlâ geçiş izninin bulunduğunu ve resmi bir işi olduğunu iddia ediyormuş.
Bu polis, orada bulunduğunu itiraf ediyor ama hepsi bu kadar.