Примери за използване на Burada oturmuş на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yine de burada oturmuş aynı adama ağlıyorsun?
Burada oturmuş ne zamandır muhabbet ediyoruz ve sen bunun lafını bilet etmedin.
King Creole* filminin açılışında Elvis Presley burada oturmuş.
Ben çocukken, arkadaşlarımla tam burada oturmuş 40s içiyorduk.
Burada oturmuş gazete okurken insanlar hiçbir şey yapmadığımı düşünüyorlar.
Ama burada oturmuş bana bu soruları soruyorsunuz?
Afedersiniz. Burada oturmuş aptalca ağlıyorum.
Burada oturmuş seni bekliyorum.
Bayan Burke, burada oturmuş bir fincan kahve içiyorum.
Burada oturmuş ne yapıyorsun?
Demek ki burada oturmuş, kitap okuyordu.
Burada oturmuş pencereden bakıyordum.
Baksana burada oturmuş bir kişi hakkında konuşuyoruz.
Burada oturmuş, masa düzenini hayranlıkla seyrediyordum.
Burada oturmuş ne yapıyorsun?
Ray burada oturmuş, babasıyla Rus ruleti oynuyor olmalı.
Burada oturmuş kızımla tutku hakkında tartışmayacağım.
Burada oturmuş bir anlaşma üzerinde konuşuyoruz ve sen çoktan altına sıçmışsın bile.
Ben burada oturmuş bekliyorum.
Sadece burada oturmuş işimi kaybetmeden seni nasıl azarlayacağımı dikkatlice düşünüyorum.