Примери за използване на Canın на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Canın cehenneme Richard.
Canın cehenneme Trixie!
Onu bana getir yoksa kız ölür Canın cehenneme!
Charlie, canın cehenneme.
Ama anlaşılan o canın onlar için bir önemi yokmuş.
Kaç canın var senin?
Ya paran ya da canın!
Ya diskin ya da canın.
Canın acıdı mı?
Canın cehenneme Delmarco.
Canın takılmak istiyor mu?
Canın yanacak Freddy.
Canın bir şey yemek isterse beni ararsın.
Canın ne isterse deneyebiliriz.
Canın gulaş çekiyor mu Sam?
Canın ne isterse.
Canın mı acıdı Karen?
Canın ne zaman isterse buraya öylece gelebileceğini mi sandın?
Canın bir şey çekiyor mu?
Biraz canın sıkkın sadece.