Примери за използване на Cekete на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Deri cekete bayıldım.
Ya sen cekete uyarsın ya da ceket sana uyar.
Hey Cekete dikkat et ahbap.
Cekete bakıyor.
Cekete ihtiyacın var mı?
Cekete dikkat et, Henry!
Şu cekete bak, nasıl çekti!
Fareler kolumu yerken cekete ihtiyacım olacağını sanmıyorum.
Bunlar geçen hafta seçtiğin cekete uyacaklar mı?
Görünüşe bakılırsa bir sikkafa 12,000 dolarlık cekete yükünü boşaltmış!
Sizce Patrice sabah giydiğiniz cekete ne olduğunu sormayacak mı?
kanın ceketten köpeğe mi yoksa köpekten cekete mi bulaştığı hiçbir zaman bulunamadı.
Bu ceketin üzerinde saldırganın DNAsını bulduk.
Açılışta, spor ceket, tişört ve pantolon giyebilirim!
Ordu ceketi giyerdi. Şansı yaver gitmemiş olabilir.
Spor ceketin var.
Bu ceketi sen diktin değil mi?
Ceketin güzel.
Ceketin güzelmiş.
Senin ceketin bu.