Примери за използване на Cennete на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bana kalırsa orası yeryüzünde cennete en yakın olan yer.
Cennete benzeyen bu kurak çölde, yüzey suyu yoktur.
Annemin dans ederek cennete gidişini izlemek istiyorum.''.
Metatron kaçtıktan sonra cennete olan kapının yerini değiştirdik.
Cennete ne oldu?
Cennete mi benziyor?
Rahibe, cennete doğru bakın.
Raveena nin annesi cennete yanına geliyorum!
Cennete Ve Cehenneme gittikten sonra dirilip tekrar dünyaya gelcekmiyiz?
Cennete gidip canlı olarak geri dönüyorsun.
Cennete şükür.
Doğru. Kralın cennete verdiği sözü bozmasını istiyorum!
Cennete bir bilet.
Cennete gidip bir meleğe ver.
Bu'' cennete açılan kapı''.
Cennete açılan kapıyı kapatmak için.
Cennete bir yolculuk düzenliyorum James. Gerçeği fark ettim.
Cennete benim için selam söyle.
Cennete koyacağına.
İbneler cennete gi̇remez.