Примери за използване на Dallar на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Daha sonra, bu teller basit dallar oluşturarak ayrıldı.
Dallar rüzgarla savrulup, karlarla örtülü, ama sen hala eve dönmedin.''.
ağaçların arasına çömeldi dallar arasında dolaşmış
Yıkılan ağaçlar ve dallar, ormanda en büyük ölüm sebebidir.
Bir ağaçtan çıkan dallar gibi bütün bu boyutlar tek bir kaynağa bağlı.
Kil, kum, ahşap ve kayalar, hatta dallar ve yapraklar gibi doğal olarak oluşan birçok madde, binalar inşa etmek için kullanılmıştır.
Arazide yürüyen birinin peşindeyseniz İş, kırık dallar yada belirli ayak izleriyle ilgili değildir.
Ciğerlerine giden hava yolları dallar gibidirler ve dallar kapandığında astmatik kriz geçirirsin.
ayak izleri ve kırık dallar aramamı mı istiyorsun?
Nöronlar da tıpkı ağaçlar gibi yeni dallar çıkarabilir ve eskilerini kaybedebilir.
som altından dallar ve yapraklarla süslenmiş cenaze çelenginin 1990 yılında Yunanistanın kuzeyinde bir çiftçi tarafından gün ışığına çıkarıldığını bildirdi.
Şimdi hepiniz Dallasa dönüyorsunuz ve her şeyi bana bırakıyorsunuz.
Dallasın yakınında bile değiliz ve polis bizi her an tutuklayabilir.
Ocak 1960 Bugün Dallasın havasında muazzam bir hareketlilik var.
Dallasın trafiği!
Oswald, Dallasın Oak Cliff bölgesindeki Teksas Tiyatrosundan çıkarılırken çığlıklar atıp bağırıyordu.
Dallasa taşındığımızda Caroline bir kitap kulübüne üye oldu.
Altı saatliğine Dallasa indiler ve haberlere çıktılar!
Godric istese Dallasın kralı olabilirdi.
Dallasa gidip şu kayıp vampirin aranmasına yardım edersem Lafayetteyi bırakacak mısın?