Примери за използване на Davacının на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Onu düşman bir çevreye bırakarak, şef yardımcısı Johnson,… davacının oğlunun güvenliği için mesleki endişesinin olmadığını ispat etmiştir.''?
Biraz isteksiz olsam da, davacının başvurusuna karşı çıkmam gerektiğini söyleyip bitireceğim, ve bakanın kararını destekliyorum.
Korktuğumuz ve davacının umduğu şey, jürinin
Logan, davacının şahitleri olduğunu sana hatırlatırım.
Ve davacının avukatlarından birinin, bir görgü tanığının ifade vermeyeceğini söylerken kulak misafiri olmuş.
Bir ya da birden fazla davacının e-posta veya telefon konuşmalarının ulusal güvenlikle bir ilgisi olmadığının ortaya çıkmasında bile mi?
Dedektif Gabriel size$ 20 milyonluk soru sordu,… ama mesele şu,… davacının avukatı cevabınızı nereden biliyor?
Davacının kilit tanığını yere sermek, asıl davadaki yerimi korumuş mudur, diye merak ediyorsundur?
Davacının iddiasına göre, Afganistanda Helman Vadisinde bulunan Dywer Kampında 30 Nisan 2011de ona saldırmışsınız.
Mahkeme salonu içindeki kaynaklarımız bize davacının son tanıklarını çağırmasının an meselesi olduğunu söylüyor.
Bu miktarın davacının talep ettiği 18 milyon doların üstünde olduğunun farkındayım,… ama buradaki eylemleri oldukça çirkin buldum.
Gene de davalı lehine ifade verecek 11 tanık daha var. Oysa davacının tek bir tanığı var.
Davacının, üniversitenin bu'' Smaç'' tan haberdar olduğunu kanıtladığı konusunda hemfikiriz ancak benim iddiama göre, üniversite katili kontrol
Martin Posnerın davacının tarafında yeralabilecek bir tanığı saklamasına izin verdi.
Bu dosyadaki davacı Dr. Robert Kearns.
Davacı vekili, bunların anlamını açıklayabilir misiniz?
Davacı, FSIAnın 1976 öncesi olaylara uygulanabileceğini yeter derecede ispatladı.
Davacı tıbbi uzman olarak ifade vermiyor.
Bu davacı, Pavel Kurlienko.
Davacı jürili mahkeme hakkını kullanıyor.