Примери за използване на Dergilerini на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ernestoun dergilerini Serraya bıraktım.
Kesinlikle SB dergilerini severim.
Uçak yolculuğu yapacağın zaman hep sakız ve dergilerini unutuyorsun.
William Randolph Hurstün yeni kadın dergilerini pazarlaması için görevlendirildi.
Thor, dergilerini versene.
Bazı İngiliz ve Amerikan dergilerini görmek istersiniz düşündüm.
Kadınlar da dergilerini seviyorlar.
Aynı bilim dergilerini okursunuz.
Sonra o gelin dergilerini okumaya başladım.
Enstitüde, tüm büyük Amerikan gazetelerini ve dergilerini inceleriz.
Pekâlâ, bayanların dergilerini renkli yapacağım belki
Hatırlıyormusun annem Dedemin açık manken dergilerini sakladı zamanı?
şu siktiğimin dergilerini sana Tahoedan getirmiştim.
Bir gün ben on yaşlarındayken, babam beni kömürlüğe götürdü ve orada sakladığı bazı dergilerini gösterdi.
Her öğleden sonra saat 3te oraya giderler, kasanın önünde kalabalık oluştururlar tüm araba ve silah dergilerini götürürler.
Her gün okul sonrası eve gelir, ve annemin'' Vogue'' ve'' Glamour'' dergilerini karıştırırdım.
Benimle kardeşlerime ilk vücut dergilerini verdi ve bize nasıl calışmamız gerektiğini gösterdi.
Bazı piçlerde oturup dergilerini okumaya devam etti sanki hiç yardıma ihtiyacım yokmuş gibi.
Çünkü insanlık tarihindeki hiçbir kadın…'' Hiç işte, eski amigo kıyafetimi giymiş mimarlık dergilerini karıştıyorum.
Diğer Ulusal bilimsel dergilerde yayımlanmış makale çevirisi.