Примери за използване на Dibine на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Nehrin dibine indiğinde, kasa bükülmüştü.
Okyanusun dibine kadar.
Yani direklerin dibine su dökeriz.
Şişelerin dibine vuracağız!
Dibine kadar bebeğim.
Dibine dokunma.
Bataklık Dibine gidiyorum.
Dibine ulaşsan bile, yüzeye geri dönmek için yeterince havan olmayacak.
Dibine bak.
O yaşta oyuna dibine kadar girmiş oluyorlar. Hiç bir şansı yok bu aralıkla.
Gölün dibine kadar her şeyi görebilirsiniz: balık, yeşil taşlar, bitkiler.
Dibine düşmezsin Alice. Devam et!
Beni çukurun dibine, Karanlıklara, derinliklere attın.
Ama okyanusun dibine indiğinizde, işler işte orada gerçekten tuhaflaşıyor.
Siktiğimin dibine kadar indin!
Kamyonu tepenin dibine götürün!
Yerin dibine kadar taşı.
VV: Evet, üç kişi Pasifik Okyanusunun dibine daldı.
O bence ölmez ölse bile cehenemin dibine gider.
Herkesi makine dairesinin dibine götür.