Примери за използване на Dostane на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Dostane bir yaklaşım içerisinde.
Geçmişinden dostane bir yüze 60 saniye ayırır mısın?
Pek dostane değiller değil mi?
Öyle mi, dostane miydi? Mm. Cehenneme kadar hayır.
Burada dünyanın en dostane insanları yaşar.
Telefonda konuştuk ve sesin dostane geldi''.
Uluslararası Aşçılık, Dostane Mutfak.
Biz gidip birkaç iyi ve dostane insanı soyacağız.
Çok tatlı ve dostane görünüyor.
bakımlı çimlerinizden geçerken… yüzünüze dostane gülümsüyorduk.
Üst düzey bir hükümet yetkilisi tutuklanırken polisin sadece bakanla dostane bir sohbet etmesi, yolsuzluğa son verme yönünde ciddi bir niyet olmadığını gösteriyor.
Senin dostane yöntemini denedik ama şimdi Burke tarzıyla yapıyoruz
Birincisi, biraz daha ucuz olması ikincisi ise kapağında kocaman dostane harflerle PANİĞE KAPILMA yazmasıydı.
garson…''… yoksa dostane süt, pantolonumu feshedecek.''.
uzmanı olan Kuytim Kerveşiye göre, Obamanın sözleri'' ABD yönetiminin dostane ilişkiler kurmadaki kararlılığını bir kez da gösterdi.
Makedonya ile de ilişkilerimiz çok iyi, sıcak ve dostane.
genç Sırpların rahat ve dostane yaklaşımlarından şaşkına döndüklerini söylediler.
iyi komşuluk, dostane ilişkiler ve Devletler arasında işbirliği prensiplerine uygun olarak uygulanır.
Ülkelerimiz arasındaki dostane ve iyi komşuluk ilişkilerine verdiğiniz değerli katkınızla bu ilişkilerin gelecekte de iyi yönde gelişmeye devam edeceğine inanıyorum.
Makedonyadan Slovenyaya kadar tüm eski Yugoslav cumhuriyetleriyle ve Yugoslavya içinde de Karadağ ile istikrarlı ve dostane ilişkileri sürdürebilmişti.