Примери за използване на Durgunluk на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Japon ekonomisinde yeniden durgunluk sinyalleri.
O bir resim değil, Durgunluk Küpü.
Şimdiye kadar hiç böyle durgunluk olmadı mı?
Ancak şimdilik en büyük galip siyasi durgunluk oldu.
Ayrıca inşaat sektöründe durgunluk yaşanıyor.
Dış politikamızda durgunluk olmamıştır.
Evet, 1 aylık durgunluk ve önemsizlikler sonrası bir davam var. Çarklar yine dönüyor.
çok popüler olan, durgunluk içine düştü- sadece kendi hayranları eklemeler, genişletmeler
Ekonomik durgunluk, depresyon ya da finansal kriz bir borsa çökmesine neden olabilir.
Ama bu narin durgunluk, Lord Naritsugunun büyüyen gücüyle tehdit altına giriyordu.
Ve bir şekilde“ kriz” kelimesinin umutsuzluk ve durgunluk ile ilişkili olduğu ortaya çıktı, ama gerçekten öyle mi?
Finansal karışıklık, dünya genelinde ekonomik durgunluk ya da yavaşlamaya neden olarak,
Ancak ekonomik durgunluk, artan sosyal gerilim
Bu finansal emlak kredisi krizi, kredi krizini de tetikleyebilir. İşletme ve emlak piyasasındaki durgunluk sadece ABDyi değil tüm dünyayı etkiledi.
İş dünyasından haberlerde ayrıca: Romanya ve AK arasında 5 milyar avroluk mutabakat anlaşması imzalandı ve Bulgaristanda durgunluk sürüyor.
Bunun sonucu da ekonomik durgunluk ve komşu ülkeler üyelik yolunda ilerlerken AB üyelik sürecine inen ağır bir darbe oldu.
Çılgın olan şey ise-- Dubaide bile durgunluk söz konusu ama bunu fiyatlardan anlayamıyorsunuz.
Savaş, terör tehdidi, Türk ekonomisindeki durgunluk ve SARSın dünya turizmine vurduğu darbe,
ABdeki ekonomik durgunluk, korumacı eğilimleri korukluyor
2008deki Büyük Durgunluk;