ENGELLIYOR - превод на Български

пречи
engelliyor
engel
engelleyen
rahatsız etmiyor
sorun
zararı
alıkoyuyor
yolu
preci
mani
блокира
engelliyor
bloke
kapatıyor
engelleyen
kapatmış
tıkıyor
engeller
bloklar
спира
durduruyor
duruyor
engel
duracak
engelleyen
alıkoyan
engelliyor
bırakmaz
durmadan
alıkoymuyor
възпрепятства
engelliyor
engellenemez
предотвратява
önler
engeller
önleyen
engelleyen
önleyebilir
заглушава
bastırmış
engelliyor
bozuyor
възпират
alıkoydular
ın
engelliyor
halkı
alıkoyanların
пречат
engelliyor
engelleyen
engeller
rahatsız
yollarındaki
спират
durduruyor
duruyor
bıraktı
bırakıyor
engelliyor
vazgeçmezler
durmadan
devam etmektedir
блокират
engellemek
bloke
kapatıyor
engeller
kapatmış
tıkamak

Примери за използване на Engelliyor на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Belki de bu dırdırcılar seni engelliyor.
Може би другите глупчовци те възпират.
Bu da sizin çalışmalarınızı engelliyor.”.
Това възпрепятства тяхното наемане на работа.“.
Tümör omuriliğe baskı yapıyor ve beynine kan akışını engelliyor.
Туморът притиска гръбначния мозък и пречи на кръвния поток към мозъка.
Etrafımızdaki silah sesleri duyamamızı engelliyor.''.
Изстрелите около нас ни пречат да чуваме.
Senin tutuklanmanı sağlayacak birilerini çağırmamı ne engelliyor?
Какво ме спира да не се развикам и да те арестуват? Не знам?
Nehirin ağzındaki alüvyon mercanın büyümesi için gerekli olan güneş ışığını engelliyor.
При устието на реката тинята блокира слънчевата светлина, нужна за растежа на коралите.
Bu da onların yasal olarak kurulmalarını engelliyor.
Това възпрепятства законното им регистриране като такива.
Filmi nasıl engelliyor?
Как пречи на филма?
Kollar kan dolaşımımı engelliyor.
Дългите ръкави пречат на кръвообращението.
Işık hızından düşük seviyedeki her şeyi engelliyor.
Спират всичко под светлинна скорост.
Annemin varlığı beni engelliyor.
Присъствието на майка ми ме спира.
Biri beni engelliyor.
Някой ме блокира.
Kelbonite madenleri taşıyıcılarımızı engelliyor.
Келбонитни залежи блокират нашите транспортьори.
Mülteciler atışımı engelliyor.
Бежанците пречат да стрелям.
ARAŞTIRMA- Sağlıklı yaşam kanseri engelliyor.
Правилното хранене и здравословният начин на живот спират рака.
Kim seni engelliyor?
Кой те спира?
Birisi sinyali engelliyor.
Някой блокира сигнала.
Yüksek düzeydeki atmosferik iyonizasyon ışınlama kilitlemesini engelliyor.
Високите нива атмосферна йонизация пречат за прихващане на целта.
Elimdeki kan dolaşımını engelliyor.
Спират ми кръвообращението в ръцете.
Görüşüne göre buradaki duvarlar sinyali engelliyor.
Вероятно стените блокират сигнала. Не става.
Резултати: 222, Време: 0.0741

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български