Примери за използване на Engelliyor на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Belki de bu dırdırcılar seni engelliyor.
Bu da sizin çalışmalarınızı engelliyor.”.
Tümör omuriliğe baskı yapıyor ve beynine kan akışını engelliyor.
Etrafımızdaki silah sesleri duyamamızı engelliyor.''.
Senin tutuklanmanı sağlayacak birilerini çağırmamı ne engelliyor?
Nehirin ağzındaki alüvyon mercanın büyümesi için gerekli olan güneş ışığını engelliyor.
Bu da onların yasal olarak kurulmalarını engelliyor.
Filmi nasıl engelliyor?
Kollar kan dolaşımımı engelliyor.
Işık hızından düşük seviyedeki her şeyi engelliyor.
Annemin varlığı beni engelliyor.
Biri beni engelliyor.
Kelbonite madenleri taşıyıcılarımızı engelliyor.
Mülteciler atışımı engelliyor.
ARAŞTIRMA- Sağlıklı yaşam kanseri engelliyor.
Kim seni engelliyor?
Birisi sinyali engelliyor.
Yüksek düzeydeki atmosferik iyonizasyon ışınlama kilitlemesini engelliyor.
Elimdeki kan dolaşımını engelliyor.
Görüşüne göre buradaki duvarlar sinyali engelliyor.