Примери за използване на Fayedin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Fayedin nerede olduğunu bilmiyor olabiliriz ama,
Galler Prensesi Diana ile sevgilisi Dodi el Fayedin ölümüne dair yürütülen soruşturmada yargıç,
Fakat bu odada bulunan herkes biliyor ki, Abu Fayedin ülkesindeki unsurlar onunki gibi terörist örgütleri yetiştirip, onlara para sağlıyor.
Bay Buchanan, Çinden döndüğün zaman söylemek istemedi çünkü hepimiz Fayedin seni öldüreceğini düşünüyorduk.
İçerideki ajanlarımız, Fayedin isteğini atlatmaya çalışıyorlar ama Jack, Fayedin bizzat Generalle konuşmadan bizi bombaların bulundukları yere götürmeyeceğini düşünüyor.
Hâlâ, Abu Fayedin ülkesine nükleer bir silahla saldırmanın ciddi bir hata olacağına inanıyorum, Noah.
Federal Havacılık Ajansı Fayedin helikopterinin izini süremediğine göre kapsama alanının dışında bir yerlere indiğini varsaymalıyız.
Fayedin, mahkûmları serbest bırakma talebi bir oyunmuş.
Her ikimiz de, nükleer bir saldırının anlamsız olacağını kararlaştırmıştık. Fayedin hareketleri ülke destekli
Daniels 25. yasa değişikliği altında ona meydan okuyor böylece, Fayedin ülkesine nükleer saldırı gerçekleştirebilecek.
İki sene önce Fayedi Seattleda salıverdiğimizi Hock biliyor.- Tamam.
Başkana, Fayedi McCarthy üzerinden aradığımızı bildir.
Ne Fayedden ne de OBriandan eser yok.
Fayedle birlikte çalıştığını düşünüyoruz.
Çünkü Fayedi bulup ona engel olacağız ve bunların hiçbirinin önemi kalmayacak.
Bill Buchanan Fayedi gözaltına aldı, sonrada serbest bıraktı.
Fayed ve Gredenkonun Shadow Vadisinde olduklarını söyle.
Fayed ve Gredenkonun Shadow Vadisinde olduklarını söyle.
Fayedi bir şey söyleyerek uyarmaya çalışırsan seni şuracıkta hemen öldürürüm.
Fayed, adamları batı tarafındaki park alanından geliyor olmalılar.