Примери за използване на Feneri на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu 1.5 metre boyunda bir deniz feneri.
Feneri bulsak iyi olacak.
Bu feneri ziyaretçiler için saklarım.
kraliçe binlerce feneri gökyüzüne salarmış.
Karanlık sularda yüzen bir yalnız gemiye yol gösteren deniz feneri.
O, annemin feneri mi?
Feneri bana ver.
Kullanılmayan bir deniz feneri istiyorum.
Onu deniz feneri icin alabilir miyim?
Feneri verin.
Bu kraliyet kalesinin tepesinde olan şey şeytanın feneri.
Mumlar şemsiyelerin altında Japon feneri gibi titremektedir.
Neden Jenna ona o feneri vermiş ki?
Feneri fırlat at.
Bak!- Ona bu feneri göstermek istiyordum.
Dönen büyük feneri aşman gerekli ama kağıtlara hiç zarar vermemelisin.
Orada öylece duruyordum. Feneri izliyordum. Sonra o oldum.
Feneri getir şimdi.
Yani denizde olduğunuzda burayı bir deniz feneri gibi görürdünüz.
Feneri tutan şey benim spor sütyenim mi?