Примери за използване на Fok на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Buzlar kırılmadan önce yeterinde fok yiyemedi.
Yemedim tabi. Mevsimi gelmeden beyaz ren geyiği veya fok yedin mi?
Burada hiç fok kalmaz.
Karanlığın içinde kaybolmuştuk ki lemmingin fok gibi kükrediğini duyduk.
Bu elimdeki görüntü Kuzey Nanooktaki fok avcılığı görüntüsü olmalı.
Birlikte suya girdiğim tek fok bu değildi.
Kutup ayıları fok yer.
( Kahkaha) Birlikte suya girdiğim tek fok bu değildi.
Hudson Nehri donduğu zaman ise Fok yiyemezler.
Bütün yönlerden daha fazla fok gelir.
deniz buzu üzerinde fok avlayabilir.
Artık eskisinden bile çok fok var.
Fok adasi ayni gece.
Kutup ayıları da fok yavruları peşinde.
Holmun kurtçukları ve fok yarakları için kullandığı aynı şey.
Ceketim fok ve geyik derisinden. Yani hem benim.
Fok avları göbeklerini şişirmiştir.
Her ikisi de fok aramak için iyi yerler.
Kilo fok eti bulup, üzerine sakinleştirici dökmeliyiz.
Ve sonra fok eti olayını yaparız.