Примери за използване на Gölgen на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ama eğer seni öldürürlerse, gölgen de-.
Bu saatte gölgen düşmez.
Şu duvardaki, senin gölgen.
Güneş olmak varken, gölgen oldum.
Şimdi bir çok gölgen oldu.
Ama iki gölgen var.
Senin gölgen ne?
Bu gölgen senin evindir.
Tehdit açığa çıkana dek, senin gölgen olacağım.
O senin gölgen.
o karanlık seni gölgen gibi takip eder.
Ve yemin ederim, gökteki aya ve yıldızlara yanında olacağım yemin ederim yanındaki gölgen gibi olacağım.
Ve önümüzdeki üç yıl boyunca senin gölgen altında olmadan yaşamak ve okula gitmek, arkadaşlar edinmek istiyorum.
Senin için üzülüyorum dünya avucunun içinde olabilir, ama kendi gölgen bile senden bıkmış durumda.
Korktuğum kendi gölgem değil, kocamdı.
Her gölgenin ardında manyak bir katil saklanmıyor.
Her gölgenin ardında manyak bir katil saklanmıyor.
Demir Gölgenin güçleri yoktur.
Demir Gölgenin ben olduğumu mu düşünüyorsunuz?
Gölgeyi takip ederek.