Примери за използване на Güç veriyor на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kapsüle güç veriyor.
Той захрaнва капсулата.Güç veriyor.
Предлага сила.Öfken sana güç veriyor, odaklanmanı sağlıyor.
Гневът ти дава сила, дава концентрация.Güç veriyor.
Дава ми сила.Ama bu zorlu mücadelede yalnız olmadığımızı bilmek bize güç veriyor.
Това, което ни дава сили е, че не сме сами в борбата.Senin gücün bana güç veriyor.
Твоята Bence ordular güç veriyor.
Мисля, че армиите ти дават мощ.Senin anıların bana güç veriyor.
Bu, insana güç veriyor.
То дава мощ на човека.Bu sevinç katlanmam için bana güç veriyor…''… yeni başkomiser tarafında itildiğim yanlızlığa.
Това щастие ми дава сила да издържа факта, че новият началник ме прати в изгнание в самостоятелна килия.Ama sahip olduğum belirginlik, senin yapamadığın şeyleri yapmam için bana güç veriyor.
Но съзнанието, което имам, ми дава сила да сторя това, което ти не можеш.sana güç veriyor.
Aşiretimize mensup bir çok aile burada ve bizimle beraberler bu da bize güç veriyor.
Факт е, че много хора вече вървят заедно с нас и това ни дава сили.Bu, insana harekete geçme ve devam etme gücü veriyor.
Това окрилява човек и му дава сили да продължи.Bu, ona insanları mahvedecek gücü veriyor.
Това и дава сили да сломява хората.Param var ve bu bana. Bu sistemi sarsma gücü veriyor.
Аз имам пари и това ми дава власт да преобърна системата!Bu da bana devam etme gücü veriyor.
А това ми дава сили да продължа.Gölge Avcılarına iblislerle dövüşme gücü veriyor.
Дават ни сили да се бием с демоните.Taş kılıca ölümsüz düşmanlara karşı olan gücü veriyor. O olmadan kılıç sadece bir kılıçtır.''.
Срещу безсмъртните врагове, камъка сила дава, но без него, острието е само острие.".
