GÜÇLENDIRIYOR - превод на Български

укрепва
güçlendirir
kuvvetlendirir
güçleniyor
засилва
güçlendiriyor
artırdı
arttırıyor
artırıyor
kuvvetlendiriyor
подобрява
geliştirir
artırır
iyileştirir
arttırır
güçlendiriyor
artırıyor
по-силен
daha güçlü
güçlü
güçleniyor
daha kuvvetli
sert
подсилват
güçlendirir
укрепват
güçlendirir
güçleniyor
kuvvetlendirir
pekiştiriyor
заздравява
iyileşiyor
güçlendirir
усилва
güçlendirir
arttırır
daha

Примери за използване на Güçlendiriyor на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Kahvaltıda Zerdeçal hafızayı güçlendiriyor.
Сутрешната зърнена закуска засилва паметта.
Hem şekillendiriyor hem güçlendiriyor.
Той ги формира и укрепва.
Balık, hafızayı güçlendiriyor.
Консумацията на риба подобрява паметта.
Bu yiyecekler kalbi güçlendiriyor.
Бобовите храни укрепват сърцето.
Kuzey Kore nükleer kapasitesini güçlendiriyor.
Северна Корея засилва ядрения си капацитет заради Тръмп.
Hücre duvarını güçlendiriyor.
Укрепва клетъчните стени.
Görünüşe göre stres hafızayı güçlendiriyor.
Очевидно, стресът подобрява паметта.
Günde 20 bardak çay kemikleri güçlendiriyor.
Две чаши доматен сок на ден укрепват костите.
Kahvenin hafızayı güçlendiriyor.
Кофеинът засилва паметта.
Bu da ilişkileri güçlendiriyor.
Това укрепва отношенията ви.
İyi uyku hafızayı güçlendiriyor.
Добрият сън подобрява паметта.
Çin ve ABD, ekonomik ilişkilerini güçlendiriyor.
САЩ и Китай укрепват военните си връзки.
Bu sayede bağışıklık sistemini destekliyor ve güçlendiriyor.
А и по този начин се стимулира и засилва имунната им система.
Bu da ilişkinizi güçlendiriyor.
Това укрепва отношенията ви.
Araştırmalara göre balık yağı hafızayı güçlendiriyor.
Проучванията са показали, че рибеното масло подобрява паметта.
Gülmek hafızayı güçlendiriyor.
Смехът засилва паметта.
Rusya Ermenistandaki üssünü güçlendiriyor.
Русия укрепва базата си в Беларус.
Seks bağışıklığı güçlendiriyor.
Сексът засилва имунитета.
Kirpikleri besliyor ve güçlendiriyor.
Той подхранва и укрепва косъма.
Analist: Füze kalkanı Romanyanın bölgesel konumunu güçlendiriyor.
Според анализатор решението за противоракетния щит засилва позициите на Румъния в региона.
Резултати: 100, Време: 0.0617

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български