Примери за използване на Geçmek на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
O zaman önce benim üzerimden geçmek zorunda kalacaksın.
Yapacağın tek şey bir iskeleyi geçmek.
Sanırım planın, beni onlara karşı harekete geçmek zorunda bırakmaktı.
Porner Bros Benim xxx geçmek.
Kuramanı geçmek gibi mi? -Hadi,?
Ama testleri geçmek Yolunuzdaki çok önemli ve gerekli bir unsurdur.
Buradan geçmek zorundayız.
bir şeyler yapmamız gerekliydi.'' Harekete geçmek.
Bir bebeğin oynadığı yerden geçmek.
harekete geçmek zorunda olacağım.
Bu şekilde sınırları geçmek daha kolaydır.
Dinle… Sınırı geçmek parkta yürümeye benzemez.
Sadece basit bir vampir olsaydı, sudan geçmek onu öldürürdü.
İklim değişikliğinin karmaşıklığını anlamak ve buna göre harekete geçmek.
Bilirsin Wild Blue Yonder vuruşu, su birikintisini geçmek.
Eşiği geçmek.
Derhal eyleme geçmek isteriz ama bunu yapmak için yeterli kanıtımız yok.
Niyetimiz sınırın ötesine geçmek.
Sarı bir hattı geçmek acıyla sonuçlanır.