Examples of using Geçmek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gelecek 4 yılı, 7yi geçmek için harcamak istiyorum.
Benim tarafıma mı geçmek istiyorsun?
Kitabın son sayfasına geçmek istiyor musun?
Kurtulmak için tek şansı fark edilmeden nöbetteki Bosnalı muhafızı geçmek.
İsmini vermeyeceğim biri, ilgime sunduğu üzere başka masaya geçmek istiyor.
Yemeği geçmek istersen bunu anlarım?
Şu aptal açılısın önünden geçmek zorundayım.
Çok güçlü -Ve şimdi şaraba geçmek istiyorsun?
Ona ulaşman için deniz piyadelerini geçmek zorunda olman umurumda değil.
Ve ben konu sen olunca hiçbir şeyi geçmek istemiyorum.
Ama asıI mesele güvenlik kameralarını aşıp… şu koridoru geçmek.
bense olduğu noktayı geçmek istiyorum.
Bu yüzden onu geçmek yardımcı olduk kadar daire kırmamaya dikkat edin.
Zaap kapısından ilk kez geçmek heyecan veriyor değil mi?
Fiziksel şekli geçmek, bizim için bir işaret gibiydi.
Biliyorsun, köprüden geçmek için göz bağım var.
Nişancılık testini geçmek ordunun bir parçası olmaktır.
Frank Amcamın Mayday Amcandan doğrudan geçmek Yaralı Johnnieye pervane tespiti yaptım.
Büyük liglere geçmek ve diğer'' Süperler'' e katılmak.
Buradan geçmek! Neyi kontrol ettin?