Примери за използване на Girme на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Aziz Peder, yasal olarak içeriye girme hakkım var. Gerekirse güç kullanırım.
Şekerden yapılmış bir eve asla girme.
Kraylerin, 1960ların gizli tarihine girme zamanı gelmişti.
Hayır, girme.
Otoparka girme, sinyali kaybettirme falan onları sen düşündün.
Eğer kaybedersem, NYDSAya girme şansım kalmaz.
Bence, içeriye girme planın işliyor.
Sakın oraya girme!
Sakın yapayım deme! Sullivan girme oraya!
Başkalarının zihinlerine girme konusunda sana ilk öğrettiğim şeyi hatırlıyor musun?
Sakın eve girme!
Herhangi bir yere girme bir şansım yok.
Ben uyurken oda girme.
Albay Norton donanmaya girme sebebimdir.
Sakın suya girme!
Merak etme, Alfie iyi, ama sakın eve girme.
Hayır, oraya girme!
Asla kaybedeceğini bildiğin bir savaşın içine girme.
Ah sakın oraya girme.
Aklında olsun, Andrea ile silahlı çatışmaya asla girme.