Примери за използване на Hâla на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Söylemem gerek, Marissa ile hâla arkadaş olmanız beni etkiledi.
Hiçbir şey söylemezsen ileri adım atamayız. Çünkü hâla Miranda Franki koruyorsun.
Tabii. Jack filminde çalışmasaydı, hâla düşmanın olurdu.
Bir sonraki gün, hâla küçük yüzünde görebiliyordum.
Eminim ki her neredeyse hâla seviyor. Hadi.
Sarah hâla bu köpeğin seni korkutmasına izin vermez.
Hâla… arkadaş kalır mıyız sizce?
Hâla karanlık.
Ve hâla Wilber.
Hâla ofisinde.
Fakat aramadı, hâla hayal kırıklığına neden oluyor.
Hâla hayatta.
Hayır ama hâla araştırıyoruz.
Kosovalı Sırplar hâla tetikte.
Değiştirmeye çalıştım… ama Rita hâla ölü.
Bana bir sey daha soyleyebilirseniz eger Jesse hâla'' 89 Chevy Monte Carlo'' mu kullaniyor?
Hâla buradayım, Happer! Ve sen de hâlâ beş para etmezin birisin!
Hâla üzgünüm çünkü Kyle Enright,
Bu senin beni korumaya çalışmanla mı ilgili, yoksa sen hâla…-… sana daha önce söylemediğim için bana kızgın mısın?
Hâla hayattasın baban hâlâ hayatta ve biri hariç, nükleer güç santrallerinin erimelerini engellemeyi başardık.