Примери за използване на Halini на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Onun gerçek halini gördüm: Bir hastanın korkmuş kızı.
Ruh halini aydınlatmak için bir şeye ihtiyacınız var.
Kendime promisin serumunun değiştirilmiş halini enjekte ediyorum.
Gazetecilere tekerlekli sandalyedeki ya da takma bacaklı halini çekmemelerini rica etmişti.
Konuşmanın son halini okudum.
Birçok insan sevdiklerinin ölmüş halini görmek istemez.
Bu isim de‘ Vladimir halini aldı.
Dolaptan yere düştüğümde suratının halini görecektin.
Philin sana sürtünürken ki halini düşünüyorum.
Oyun alanını gördüğünde Alexanderin suratının halini gördün mü?
Bunu epeyce boyadıktan sonra büyük bir resim halini almış.
Ama ben senin sarayın dışındaki halini seviyorum.
Poojanın gidişinden sonra onu çok özlüyoruz. Rajeshin halini düşün.
Darhk, Martynin genç halini bıçakladı.
Farklı bir biçimde, yaşlanmış halini.
Soruşturma artık cinayet soruşturması halini alıyor.
Ruh halini hangi şarkı anlatıyor?
Bu halini tercih ederim.
Yeni halini veririm sana.
Yoksa halini gördüğünde sen mi?