Примери за използване на Hapiste olduğunu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Senin de hapiste olduğunu sanıyordum.
Мислех, че и вие сте заключени.Sonra hapiste olduğunu duymuştuk diyor.
По-късно се разбра, че са в затвора.Hapiste olduğunu biliyordun, değil mi?
Нали знаеш, че беше в затвора?Ancak onun hapiste olduğunu söyledik.
Че тя е в затвора.Hapiste olduğunu sanıyordum.
Мислех, че е на топло.Okul bahçesinde, hapiste olduğunu söylüyorlar.
Rose, annenin hapiste olduğunu duydum.
Роузи, чух, че майка ти е в затвора.Hükümetse sadece 27 gazetecinin hapiste olduğunu iddia ediyor.
Правителството твърди, че в затвора се намират само 27 журналисти.Babanın hapiste olduğunu söylediler.
Казват, че баща ти е в затвора.Sana bir süre hapiste olduğunu anlattı mı?
Каза ли ти, че е бил в затвора?Annen bize, babanın hapiste olduğunu söyledi.
Майка onun hiçbir zaman hapiste olduğunu anlamamasını sağlamaktır.
Ve özellikle bu günde, mektubunu açtım ve içinde büyük harflerle,'' Annem bana senin neden hapiste olduğunu söyledi: cinayet.'' yazmış.
И точно този ден, отворих писмото и с главни букви, той беше написал,"Мама ми каза защо си в затвора: убийство.".Yani siz, uh-… bunu yapan adamın zaten hapiste olduğunu mu söylüyorsunuz?
Значи вие, ъъъ казвате, че мъжът който Hapiste olduğunu sanıyorduk. Ama annesinin cenazesine katılmak için geçici izin almıştı.
Мислехме, че е в затвора, но го освободили временно да иде на погребението на майка си.Hapiste olduğunu zannettiğin için hepimizin senden nefret ettiğine inanıyorsun ve bizi öldürmek istiyorsun.
Мислиш, че това е затвор, че ние те мразим, и искаш да убиеш всеки от нас.çok güzel onun hapiste olduğunu düşünüyor.
имаме предвид, че е било в затвора.Springerın babasının hapiste olmasının nedeni, baban.
Бащата на Спингър е в затвора заради него.Springerın babasının hapiste olmasının nedeni, baban.
Бащата на Спрингър е в затвора заради него.Senin hapiste olman gerekmiyor muydu?
А ти трябваше да си в затвора.
