Примери за използване на Harcadılar на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Dünyadaki pek çok ülkede olduğu gibi, Hırvatlar da yılın son ayında daha fazla para harcadılar.
Dünyadaki en iyi dahiler bu rüyayı gerçek kılmak için yıllarını harcadılar ama başarıya ulaşamadılar.
gelirlerinin yaklaşık yüzde 7sini harcadılar.
BP yi ele alalım. Çevre dostu marka kimliğini oluşturmak için senelerce milyonlarca pound harcadılar, fakat daha sonra ufak bir kaza.
Halk Tiyatrosundan daha büyük kurumlardı ve bu iş için daha fazla para harcadılar ama galiba o an geçip gidiyor.
Çevre dostu marka kimliğini oluşturmak için senelerce milyonlarca pound harcadılar, fakat daha sonra ufak bir kaza.
Aynı zamanda büyük Japon rakiplerinden biri tarafından devralınmamak için mücadele ederken para ve vakit harcadılar.
Bazılarının noktalarla güzel resimler yaptığını görüyorsunuz, yukarıdaki bunun gibi-- gerçekçi sürümler yapmak için uzun zaman harcadılar.
Sosyal bilimciler, vücut dilimizin veya başkalarının vücut dillerinin kişinin yargı mekanizmasındaki etkilerini incelemek için çok zaman harcadılar.
( Kahkahalar) Ama bu reklamı 2000 yılı Süper Kupada yayınlamak için üç buçuk milyon dolar harcadılar, o sırada yıllık cirolarının sadece bir milyon dolar olmasına rağmen.
Kurumsal silah lobisi, CDCnin silah terörü salgını hakkında araştırma yapmasını engellemek, pediatristlerin ailelerle evdeki silahların tehlikelerini konuşmalarını engellemek, çocukların ailelerinin silahlarını ateşlemeyi önleyebilecek ve hayat kurtarabilecek akıllı silah teknolojilerini ve diğer teknolojileri engellemek için milyonlar harcadılar.
Lütfen zamanınızı harcamayın, Mojin Xiaowei.
Herhangi bir harcama daha yaparsan, mezarımdan papatya toplarsın.
Her ay serbest harcama için kendinize sabit bir ödenek vererek başlayın.
Bu işe beş ömür harcadım. Bu uğurda sevdiğim herkesin öldüğünü gördüm.
Hükümet milyonlarca Rupi harcıyor ancak yasal nedenlerden dolayı, onlar.
Pinky… ona 2000 rupi harcadım, kimseyle konuşmamı bile istemiyor.
Geçmişteki dikkatsiz harcamalar gelecekte potansiyel bir casusluğun olma göstergesi olabiliyor.
O teklif için üç ayımı harcadım. Temelimi iyi kazdım, yönetime yavşadım.
Zaman harcıyoruz, efendim.