Примери за използване на Hayati tehlikesi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hayati tehlikesi yok, ama tıbbi yardıma ihtiyacı var.
Hafif yaralı olan küçük kızın hayati tehlikesi yok.
Diğer 7 yaralının ise hayati tehlikesi bulunmadığı öğrenildi.
Hiç bir hastamızın hayati tehlikesi bulunmamaktadır.
Diğer yaralıların hayati tehlikesi bulunmayıp, tedavilerine devam edilmektedir.
Hayati tehlikesi halen sürüyor” dedi.
Hiçbirinin hayati tehlikesi bulunmamakta''.
Yaralınan kadının hayati tehlikesi olmadığı öğrenildi.
Kişinin hayati tehlikesi var.
Hayati tehlikesi yok, ama sizi… Revirde tedavi etmemiz gerekiyor.
İki kadının da hayati tehlikesi devam ediyor.
Hayati tehlikesi geçti ama test sonuçları hâlâ çıkmadı.
Yaralıların ise hayati tehlikesi bulunmuyor.
Kişinin hayati tehlikesi bulunuyor.
Hayati tehlikesi yok.
Hayati tehlikesi bulunan bir polisim hastanede.
Yaralanan kadının hayati tehlikesi olmadığı öğrenildi.
Hayati tehlikesi bile yok.
Çocuğun hayati tehlikesi bulunmamaktadır.
Majestelerinin hayati tehlikesi gerçektir ve yakındır.