Примери за използване на Hayati на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Voyager, senin evindi… ve sen, bu ailenin, hayati bir parçası oldun.
Hayati organlar zarar görmemiş. Ama ayağa kalkar kalkmaz onu ben öldüreceğim.
Evet ve hayati doku reaksiyonu öldükten sonra yapıldığını gösteriyor.
Ağladılar ama sonra hayati şeyi yaptılar.
günlük yaşamınızda hayati bir rol oynuyorsunuz.
Onun hayati hakkında değişik bilgiler verilmektedir.
Bu insanlara dönüş işleminiz için hayati verileriniz lazım.
Ama Hayati teHlikenin olduğu bu tür durumlarda insanlar yalan söyler.
Ne hayati yerleri?
Ellerinde bu ülkenin güvenliği için hayati önemde, çok gizli dokümanlar var.
Onun için Fransa ve Almanya seçimlerinde ortaya çıkacak sonuçlar Avrupanın geleceği için hayati önem arzediyor.
Gelen pazarlama stratejinizi oluştururken, blogunuz daima hayati bir parçası olmalıdır.
Seçtigimiz hayati yasariz.
Bi̇r kurtaricinin hayati yazan edmond zuwanie.
Hayati daha kolay, ve daha eglenceli yapan nedir?
Hayati organları ıskalamış.
Her şeyden önce, hayati gücü, bilgeliği ve asaleti temsil eder.
Ifadesi bizim davamiz için hayati önem arz ediyor.
Adrenalinin artması, Dalekler hakkında hayati bilgisi olduğu izlenimi veriyor.
Ee ask hayati nasil gidiyor?