Примери за използване на Heykele на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Biliyorum, o heykele beni de koymalıydı!
Şu buzdan heykele bakın!
Heykele erişimi olan bir muhbiriniz var.
Heykele gidiyorum.
Aynı sene üstüne'' heykele tırmanmayın'' uyarısı asılmıştı.
Tanrım, heykele ihtiyacım var!
Heykele vuran taşa gelince,
Heykele ne olmuş?
Koş heykele tut.
Heykele ne oldu?
Seni çorabımla heykele bağlamayı düşünüyorum.
Aslında seni almak için heykele gittim ama yoktun.
Kocaman, korkunç bir bayan var heykele kovalıp onu öldürmeye çalışıyor.
yani… evlendikten hemen sonra, bizleri heykele dönüştürecekler.
kabartmaları görüyorsundur. Heykele işlenir gibi.
Bak, sen heykele hayranlık duyuyorsun.
Heykele hızını almış gergedan gibi tosladınız gergedan diyorum
Heykele baktık, adam durmadan konuştu
Ben, bu heykele hayatım boyunca 5000 kere baktım, tamam mı?
Heykele dokunmuş, giydikleri veya taşıdıkları herhangi birşey hatırlayabilirsen yaz!