Примери за използване на Hikâyeyi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Anne bize şu hikâyeyi anlatsana. Jodhpurda Maharaja ile tanıştığın zamanı.
Japonyaya gitmeden önce sizi o hikâyeyi yazarken gördüm.
Şimdi yalan hikâyeyi bozmamız gerek.
Araştırmalar, kimimizin hikâyeyi paylaşmadan önce başlığın ötesini bile okumadığını gösteriyor.
Çünkü on hikâyeyi sunacağım. Sana daha önce söyIemiştim.
Hikâyeyi istiyorum Ryan, sana yardım etmek de istiyorum.
Hikâyeyi gazetecilere satmayı durdur!
Babanın Musa Qala hakkında sana anlattığı hikâyeyi hatırlıyor musun?
Hâlâ bu hikâyeyi okumaya devam etmek istiyor musun?
Bu yerle ilgili hikâyeyi duymadın mı?
Yedi milyar hikâyeyi nasıl karşılaştıralım?
Bir video izledim ve hikâyeyi duydum?
Bugün her türlü garip hikâyeyi duydum!
Ben küçük bir kızken bu hikâyeyi çocukları korkutmak için anlatırlardı.
Her türlü hikâyeyi duyarım.
tekrar aynı hikâyeyi anlatması gibi.
Iki hikâyeyi.
Bu hikâyeyi yazmaya nasıl karar verdiniz?
Hikâyeyi anlat baba, anlat hadi!
Layefa, Omiekma Wekidden hikâyeyi köylülerin ağzından dinlemeye gitti.