Примери за използване на Imkan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bazen boş bir sayfa daha fazla imkan sağlar insana.
Kafamı ayakta tutmaya imkan yok.
Kraliyet boynuzlusu'' bu imkan için teşekkür eder.
Buzların aralarındaki boşluklar da, altın gözlü ördeklerin balık yakalamasına imkan veriyor.
Kaybetmene imkan yok.
Ve sen daha fazla imkan sahibi olacaksın.
Bir meleğin yapmayacağı şeyi Leprechaunnın yapmasına imkan yok.
Henrynin 5 milyon$ çalmasına imkan yok.
Bilgisayarlarımızın tekrar etkilenmesine imkan yok.
dürtü, imkan.
Burada sezaryen yapmama imkan yok.
Dışarıda birçok imkan var.
Sanatlarını bizimkiler ile karşılaştırmaya imkan yok.
Bunu başarana kadar neyin peşinde olduklarını öğrenmemize imkan yok.
Onu yenmeye imkan yok.
Benim izlememe imkan yok.
itici güç ve imkan ararız.
takip etmeye imkan yok.
kaybetmemize imkan yok.
Çocuk yaşta bunu yapmasına imkan yok.