IMKAN - превод на Български

начин
nasıl
mümkün
türlü
böyle
yolu
bir yol
imkan
şekilde
tarzı
yöntemi
може
edebilirim
olabilirim
yapabilirim
verebilirim
edebileceğimi
mümkün
yapamam
alabilirim
belki
bile
възможност
fırsat
seçenek
olanak
mümkün
olasılık
şansı
imkanı
ihtimali
шанс
şans
fırsat
ihtimali
olasılığı
мога
edebilirim
olabilirim
yapabilirim
verebilirim
edebileceğimi
mümkün
yapamam
alabilirim
belki
bile
възможности
fırsat
seçenek
olanak
mümkün
olasılık
şansı
imkanı
ihtimali
могат
edebilirim
olabilirim
yapabilirim
verebilirim
edebileceğimi
mümkün
yapamam
alabilirim
belki
bile
можем
edebilirim
olabilirim
yapabilirim
verebilirim
edebileceğimi
mümkün
yapamam
alabilirim
belki
bile
невъзможно
imkansız
mümkün
olanaksız
възможно
mümkün
olabilir
olabildiğince
belki
elimizden gelen
olası
imkansız
muhtemel
olabilir mi
ihtimali

Примери за използване на Imkan на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Bazen boş bir sayfa daha fazla imkan sağlar insana.
Понякога празната страница дава повече възможности.
Kafamı ayakta tutmaya imkan yok.
Не може да задържа главата си.
Kraliyet boynuzlusu'' bu imkan için teşekkür eder.
Айдахо! Рогоносецът ти благодари за тази възможност.
Buzların aralarındaki boşluklar da, altın gözlü ördeklerin balık yakalamasına imkan veriyor.
Но дупките в леда също дават шанс на звънарките да ловят риба.
Kaybetmene imkan yok.
Не мога да изгубя.
Ve sen daha fazla imkan sahibi olacaksın.
А вие имате много повече възможности.
Bir meleğin yapmayacağı şeyi Leprechaunnın yapmasına imkan yok.
Няма начин лепрекон да направи нещо, което ангелите не могат.
Henrynin 5 milyon$ çalmasına imkan yok.
Той не може да открадне 5 милиона долара.
Bilgisayarlarımızın tekrar etkilenmesine imkan yok.
Няма шанс от повторно заразяване на компютъра.
dürtü, imkan.
мотив, възможност.
Burada sezaryen yapmama imkan yok.
Не мога да правя секцио тук.
Dışarıda birçok imkan var.
Защото навън има твърде много възможности.
Sanatlarını bizimkiler ile karşılaştırmaya imkan yok.
Техните въобще не могат да се сравняват с нашите.
Bunu başarana kadar neyin peşinde olduklarını öğrenmemize imkan yok.
Докато това не стане, не можем да разберем намеренията му.
Onu yenmeye imkan yok.
Никой не може да го победи.
Benim izlememe imkan yok.
Няма шанс да го изгледам.
itici güç ve imkan ararız.
мотив и възможност.
takip etmeye imkan yok.
зетьове. Не мога да им хвана дирята.
kaybetmemize imkan yok.
господарю не можем да загубим.
Çocuk yaşta bunu yapmasına imkan yok.
Не може да го е направил като дете.
Резултати: 404, Време: 0.0948

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български