ВЪЗМОЖНОСТ - превод на Турски

• fırsat
• seçenek
• olanak
• mümkün
• olasılık
• fırsatı
• şansı
• imkanı
• olasılığı
• ihtimali
• şansın
• fırsatım
• fırsatın
• şansım
• şansımız
• seçeneği
• olanağı
• imkânı
• seçeneğimiz
• seçeneğin
• imkan
• imkanınız

Примери за използване на Възможност на Български и техните преводи на Турски

Ще ви покажа една прекрасна възможност към края на този разговор.
Ve ben, size güzel bir ihtimali bu konuşmanın sonuna doğru göstereceğim.

Няма възможност за настройване на приставка% 1. plugin type.
Eklentisi için ayarlama seçeneği yok. plugin type.

Трябваше… да правя секс с Дейвид, когато има възможност.
Yapmalıydım. Şansım varken Davidle yatmalıydım.

Благодаря ти, че не ме застреля, когато имаше възможност.
Fırsatın varken beni vurmadığın için ben teşekkür ederim.

Не уби Пол, когато имаше възможност, нито пък мен.
Şansın varken Paulu öldürmedin ve öldürebilecekken beni de öldürmedin.

Мейс, нямах възможност да ти кажа, че се радвам да те видя отново.
Mace, söylemeye fırsatım olmadı ama seni gördüğüme çok sevindim.

Имаш възможност да го използваш по начина, по който искаш.
Onu istediğiniz şekilde kullanma şansımız var.

Другата възможност е, че вие не сте елиминирали вашите привързаности в самоусъвършенстването си.
Diğer olasılık ise, uygulamanızda takıntılarınızı terk etmemiş olabilmenizdir.

Май трябваше да си легна с него, когато имах възможност.
Evet. Şansım varken onla yatmalıydım belki de.

Но това е твоята възможност, твоят звезден миг, не техният.
Ama bu senin fırsatın, senin zamanın, onların değil.

Научих се винаги да избирам втората възможност и открих, че ме прави по-силна.
Daima ikinci seçeneği seçmeyi öğrendim ve bunun beni daha da güçlendirdiğini gördüm.

Това не беше първия път когато имах възможност да помагна на Йоланда Хамилтън.
Yolanda Hamiltona yardım etme fırsatım ilk değildi.

Желани или не, възможно е да са ни последната възможност.
Sevimli yada değil, bizim son şansımız olabilirler.

Нали знаеш, че това е последната ти възможност за изкупление?
Bu maç kurtuluşun için son şansın, biliyor musun?

Тази възможност се използва много играчи от всички възрасти.
Bu olasılık her yaştan oyuncular bir çok kullanır.

Д-р Париш ми даде тази възможност, и аз искам да се възползвам.
Dr. Parish bana bu imkânı verdi ve ben de her şeyi görmek istiyorum.

Не искам да ви прекъсвам, просто исках да се представя. Докато имам възможност.
Sadece şansım varken kendimi size tanıtmak istedim.

Срещаш някой, влюбваш се, ако имаш възможност и правиш своя избор.
Tanıştığın birine âşık olursun, fırsatın olur ve bir seçim yaparsın.

Може да е искала да те задържи, но да е нямала възможност.
Belki de seninle olmak istiyordu ama başka seçeneği yoktu.

Бях длъжна да послушам Критарго и да ви унищожа, когато имах възможност.
Ve ben Kreetagoyu dinleyip, hazır fırsatım varken sizi yok etmeliydim.