Примери за използване на Iskelede на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Yemeği iskelede yemek zorunda kalmaktan korkuyordum.
Binanın batısındaki iskelede bir adam gördüm.
Üstelik fırında ve iskelede de donmuş polislerin olduğu haberi geldi.
Hangi iskelede?
Voyagerın bağlandığı iskelede mikro çatlaklar tespit ettik.
Onu iskelede bulduk.
Genellikle iskelede.
Kazon aracı, 14 kilometre uzakta iskelede.
Sonra da, Santa Monicaya gidip iskelede yürüyüş yapacağız.
Altıncı Caddedeki tacolar, iskelede balık şiş.
Dümencim bir numaralı iskelede öldürüldü.
McGee, gemi yarın sabah Norfolka yanaştığında iskelede olacağız.
Geçen gece seni iskelede gördüm.
Kölelerin iskelede kırbaçlanması için kolları bir kancaya bağlanır
aramalı ve bizimle iskelede buluşmasını söylemeliyiz, değil mi?
( Ela dış ses) Ben tam kırk yıl yaşadım On iki yıl boyunca her gün iskelede hocamın gelmesini bekledim.
Yani Dixon muhtemelen onu iskelede bekliyordur ve benim onun kalbini kırmaya elim varmıyor.
Önce seni kuleye kadar takip ettiler. Sonrada iskelede peşine düştüler. Burada savunmasız olacağını biliyorlardı.
Yan taraflarında çarklar olan küçük buharlı bir gemi, iskelede her akşam onu bekler.
Bu gece 8de, ambarların orada 17. iskelede buluşacağız. Parolayı da unutun.