Примери за използване на Iznin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Çalışma iznin var mı?
Beckettin telefonuna senin cevap vermeye iznin yok.
Tamam hepsinden önce teknik olarak. Garaj satışı için iznin olmalı.
Oğlumuzu alman için hiçbir yasal iznin yok.
Yemek dağıtım sırasında, oturmak için vazifeni bırakma iznin yok.
Senin iznin olmadan hiç bir şeyi söylemiyorum.
Nişanlımı biriyle flört etmekle suçlamaya iznin yok.
Umarım bunun için iznin vardır.
Böyle bir yer işletmek için iznin yok.
beni öldürmeye iznin yok!
Sana onun hakkında konuşmaya iznin yok dedim.
Cesar. Bu yürüyüş için iznin var mı?
Nişancı 1, o tetikçiyi vurmak için iznin var.
Burada olma iznin yok.
Bu numaraları araştırmak için iznin var mı?
Benim sözlerimi bana karşı kullanma iznin yok.
Senin soru sormaya iznin yok.
Hâlâ ikamet iznin yok.
Henüz çalışmak için iznin yok.
Burada olmak için iznin yok.