Примери за използване на Köklü на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Fakat buna rağmen, köklü değişimler istemiyorlardı.
Seninle birlikte, dışlanmış çok köklü bir nesilden geldik.
Fransa liginin en güçlü ve köklü takımlarından birisidir.
O, sadece, toplumumuzun katı ve köklü kurallarından birini… ihlal etti.
Düşüncelerinizi her zamanki görüntüleri ve köklü stilleri uzakta taşıyayım.
Rockefeller ise Amerikanın köklü ailelerinden birisidir.
Firma, 1950 yılında kurulmuş, dolayısıyla çok köklü bir geçmişi var.
Bakın şirkette köklü bir değişim oldu
Merit böyle köklü değişiklikler'' Totenkopfun'' olarak adlandırılan General Wilhelm Strasse yetenekli yüksek teknoloji makine oluşturulmasıdır.
dünya adına kurumlarımızda köklü demokratik dönüşümler yapmak için bir fırsat olmasını ummuştum.
Bu yöntem, Android cihazınızdaki çok sayıda reklamı önlemenizi sağlar ve yalnızca köklü cihazlar için çalışır.
Bazı insanlar doğrudan meydan okuyup kişiselliğe dikkat etmeye köklü dürüstlük der.
Bu yüzden, bu eşsiz Afkika ulusuyla aramızda köklü bir bağ oluştu. Bu iki ulus.
Diğer bir açıdan ise, bu, elektronik sağlık kaydının sabit bir teşhis bilgi havuzundan bir sağlık desteği aracına köklü dönüşümü.
O noktaya köklü, ama konvulsif ürperir sırtında aşağı koştu;
Bu süreç hayatınızda köklü değişiklikler yapmak ve yeni bir şeylere başlamak için çok
hemen sonra gördüğümüz şey ise bağırsak topluluğundaki köklü değişim oluyor.
Yine de SECin mevcut yapısının, ülkemizin sosyal ve siyasi gelişim açısından içinde bulunduğu safhaya uygun olduğunu ve köklü bir dönüşümün çok acil bir ihtiyaç teşkil etmediğini düşünüyorum.
Bunu çözmenin en iyi yolu köklü ifadeyi ayrı tutup iki tarafın da karesini almak.
Dört hafta önce bir enerji kaynağı bulmak için Aktaion tarafından gerçekleştirilen köklü bir deney.