Примери за използване на Kaypak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kaypak havuzun etrafında onu kovalıyordu.
Kaypak bir şey şu kalp.
Kaypak, işe yarar salaklar.
Ama Essie, Peri Halkının kaypak olduğu konusunda ikaz edilmişti.
Oğlumun gerçek ile daima kaypak bir ilişkisi olmuştur.
Ama biraz kaypak.
Harry, Serseri Dani Kaypak Dan sandı.
Marunun mürettebatını işe aldığında kaypak amatörler olduklarını düşünmüştüm.
Ya Kaypak içeri getirildiği zaman dün yaptığı gibi bana el sallarsa? Ben de karşılık verirsem ve Gus bunu görürse?
Kaypak, bu dava mahkemeye giderse çifte cinayetle yargılanacaksın
Avukatına, ona iletmesi için sorular vermiştim Kaypak ise onları hiç almadığını söyledi.
Gus beni görüp oraya Mariana için gittiğimi düşünecek.- Kaypak da onun için gittim sanacak.
Onu indirdiğimiz sırada ev sahibinin arabası garajda değildi. Kaypak eve şöyle bir bakmak istediğini söyledi.
Bilmeni isterim ki bu kaypak dünyada, sen benim için masumiyet tüm güzellik ve iyiliklerin kaynağı saflık ve lekesizlik demeksin!
Kaypak olduğunu biliyordum ama CDCnin yardım istediği ilk kişi sizdiniz.
Savunma, Rusty ve Kaypak arasındaki konuşmayla ilgili tüm kayıtların yargıç tarafından incelenmesini talep ediyor.
Bonnie bana, kaypak Doktor Wes Maxfielda yer bulma büyüsü yapması için cadı bulacak.
Ama en önemlisi, Bill, sadakatsiz ve kaypak kalbimden dolayı özür dilerim.''.
Raiford cezaevindeki bir kilise mahzenine gömerim. Seni şerefsiz kaypak.
Sayın Hakim,'' Kimlik'' in gelecek sezonunun Greg'' Kaypak'' Rasenick hakkında olmasını istiyorum.