Примери за използване на Kemiğe на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kemiğe aşık olmuşsun sen.
Bebekler yetişkinlerden daha fazla kemiğe sahiptir.
Scoobun bulduğu şu kemiğe bir bakın.
Kurşun kemiğe gelmemiş.
Hyoid kemiğe bak.
Bu yaralar kemiğe kadar uzanıyor.
Bileklerdeki yarım ay şeklindeki kemiğe bak.
Küçük bir şarapnelin ete ve kemiğe yaptıkları.
Kas ve kıkırdak kırılmış kemiğe destek olmak için etrafında büyümüş.
Kemiğe çarptım.
Çok derin, kemiğe kadar gelmiş.
Kemiğe çok zarar vermişsen düzgün bir şekilde iyileşemezsin.
Sanırım kemiğe çarptım.
Kemiğe kadar ulaştığınızda daha işiniz bitmez.
Neyse ki hiçbir kemiğe gelmedi.
Kemiğe kadar kesilmiş.
Bu kırılmış kemiğe benzer.
David ile Susanın o kemiğe ihtiyaçları var.
Brachium( kol): Bu bölgede bulunan kemiğe humerus( kol kemiği) denir.
Sigara kullanımı implant ın kemiğe kaynamasını etkileyebilmektedir.