Примери за използване на Kuzeydeki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
İmparatorluk için kazandığınız büyük ve asil zaferiniz Senatör. Kuzeydeki ticaret yollarını tekrar açtınız.
Kıştepesi lordu ve Kuzeydeki kral.
Buradaki işaretin söylediğine göre Costa bir gün önce kuzeydeki otlağa gitmiş.
Her türlü kuvvetten oluşan saldırı filosu, kuzeydeki limanlarda toplandı.
Babanla kardeşlerin öldü ama sen buradasın, Kuzeydeki Kral.
Doğu kanadından devam et sonrasında kuzeydeki merdivenlere git.
Bir ara da bir Gece Nöbetçisinin nasıl Kuzeydeki Kral olduğunu dinlemek isterim.
Stannis, Kıştepesini alacak ve seni Kuzeydeki en iğrenç ailenin elinden kurtaracak.
Fakat kuzeydeki Sırplar bunun yüzünden acı çekmemeli.
Muhtemelen kuzeydeki komşumuzun uyguladığı amborgo kaldırıldıktan sonra.
Bu bizi'' Kuzeydeki Columbia'' yapar.
Ancak EULEX kuzeydeki Mitrovicada fiziksel bir varlık oluşturmuş değil.
Siz bizim kuzeydeki garip komuşularımızsınız.
Yalnızca birkaç gün içinde kuzeydeki tüm nehirler akmaya başlıyor.
Hayır, kuzeydeki köylerden birinden.
Kuzeydeki Bölge Üniversitesinden.
Olaylar, kuzeydeki statükoyu müzakere haritasına yerleştirdi.
Sizi ilgilendiren alan, kuzeydeki bu ana destek hattı olacak.
Kuzeydeki sanayi kenti Cordoba, direniş hareketinin merkeziydi.
Kuzeydeki beyaz komşularımız.