Примери за използване на Lisedeki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Lisedeki çocukların oynadığı bir şey.
Sana hiç lisedeki tenis kariyerimi anlatmış mıydım?
Biz sadece şu lisedeki partileri görmek istemiştik.
Paralı asker, lisedeki öğretmen ile birlikte mi çalışıyor?
Bu senin lisedeki son partin.
Lisedeki danışmanı, yalnız,
Lisedeki spor müdürümüz beni aradı.
Lisedeki bir öğretmen, Bayan Luthor Clarkı,
Lisedeki en iyi arkadaşımı hatırlıyor musun?- Vicki Donahue?
Lisedeki kızı unutamadığımı söylediğimi hatırlıyor musunuz?
Lisedeki antreman salonunu kullanırız.
Lisedeki kız arkadaşına?
Lisedeki kız arkadaşınla nihayet tanıştığımıza inanamıyorum.
Lisedeki sevgilimin bir sihirbaz olduğunu öğrendiği zamanı hatırlayın!
Lisedeki forma numaramdı.
Cildin hala lisedeki gibi pürüzsüz.
Lisedeki şu erkek arkadaşları kapıya kadar bile gelmeyi önemsemeyen hızlı kızlardan biri gibi hissediyorum.
Lisedeki kız arkadaşın, mahkemeden yaklaşmama emri çıkarttırmış.
Neden striptizcin, lisedeki şişman arkadaşım Briana benziyor?
Lisedeki kankaların seni çıkarmak için bir plan yaptıklarında beni aramayı unutma.