Примери за използване на Mücevher на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Mücevher onda mı?
Bu mücevher, yüzük ve gerdanlık demek.
Brooklynde iki vurma olayı ve sonra bugün mücevher mağazası soygunu.
Bu fetih dostlarım Sezarın tacında bir başka mücevher olmakla kalmayacak.
Altın, mücevher falan olamaz.
Bayan Wale, kocanız mücevher takar mıydı?
Biraz daha mücevher takmalısın.
Bu minik mücevher cennet kuşlarının kralıdır.
Para, mücevher?
Cüzdan, saat, mücevher.
En çok alınan hediyeler Kıyafet ve mücevher.
Mücevher mi istiyorsun?
Kişisel olarak, yani bence mücevher hiçbir zaman yanlış hediye olmaz.
Atlar, ince ipek altın mücevher.
Mücevher nerede?
Mücevher kasasını kırmışlar ama en pahalı şeyleri burda bırakmışlar.
Mücevher. Evet.
Ama mücevher kiralık kasaya gider.
Mücevher Browna ait, Mac.
Evet, ona mücevher almanı söyledim, odasına çıplak gir demedim.