Примери за използване на Münasip на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir halk adamı için ne münasip bir son; herkes senden bir parça alacak.
Münasip olan şey katili yakalamaktır,
Münasip değil.
Münasip zaman geldi.
Kriyoslular, münasip bir uzlaşma için yetkilendirdiler.
Düğün tarihi için en münasip gün nedir, efendim?''.
Kilisenin münasip bulmadığı bir çocuğun var.
Şartlarınızı münasip buldum.
Cadıların münasip bir cenaze töreni haketmediğine karar verildi.
Her münasip delikanlı.
Bu çok münasip.
Gel bakalım Bay Münasip.
Hoşlanmamış olabilirsiniz ama maalesef bu kelime oldukça münasip.
Ne demekmiş o'' münasip''?
Adil değil, münasip değil!
Talebin gayet münasip asker.
Bir evlilik anlaşmasını konuşacaksak, burada bir kadının bulunması hiç de münasip olmaz.
Çocuğu tetkik etmek için en münasip zaman oyun zamanıdır.
Doğru değil, uygun değil, adil değil, münasip değil.
Doğru değil, uygun değil, adil değil, münasip değil.