Примери за използване на Manastıra на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tanrı, manastıra gitmemi istemiyor.
Akşam olup karanlık çökünce de… manastıra geri dönermiş.
Yaşıma geldiğimde manastıra gittim ve yemin ettim.
sonra da Fuldadaki manastıra katıldım.
Hukuk bitirdi ve üç yıl manastıra kapandı.
Arkadaşını hayatta tutman için Nico yoluyla seni manastıra gönderdim.
iz kaybolacak ve Agnes onu manastıra götürebilir.
Neden kralın emrini dinleyip manastıra gitmedin?
Elbette buradaki herkesin manastıra gitmesini öğütlemiyorum.
Joey, Joey, Joey, bir kızı hamile bırakmanın günahı yüzünden manastıra girmek.
Hayır, Sigrid. Oğlumu manastıra göndermem.
Önce kilise amacıyla yapılmış olup sonradan manastıra çevrilmiştir….
Kendi destekçileri bile ona sırt çevirdiler Anastasius rütbeleri elinden alınarak manastıra sürgüne gönderildi.
Arkadaşını hayatta tutman için Nico yoluyla seni manastıra gönderdim.
Camelot düşer, kahramanlar ölür ve kadın manastıra gider.
Des, manastıra katılma.
Ya da manastıra gitmek.
Manastıra para veriyordu, böylece kızını kontrol edebiliyordu.
Manastıra doğru yürürken paketleri tekrar değiş tokuş ettim.
Ama manastıra dokunulmadı.