Примери за използване на Notu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Einstein bu notu 1922de Tokyodaki bir kuryeye bahşiş olarak vermişti.
Peder Chrise notu veren kadını göstermeni istiyorum.
Bana yazdığı iki solgun notu ve… saçının siyah tarağını hala saklıyorum.
Notu yazan o değilmiş.
Anne bekle. Ne notu?
Önemli meselelerin yeterli bir şekilde yönetilmesi sayesinde Romanyanın yatırım notu yükselebilir.
BHnin Moodys tarafından verilen mevcut kredi notu durağan görünümle B2.
O notu yazan her kimse, hiç kimseyi öldürmek istemiyor.
Beni arayan ve notu oraya koyan sen miydin?
Onları notu bulmadan önce durdurmak zorundaydı.
Teşekkür notu gönder.
Kısa vadeli kredilerin notu ise F3.
Belki kibarca istersek bize aşk notu da yazar.
İcadına hayal edilebilecek en kötü notu veriyorum.
Ayrıca notu bırakmayı unutma ki görebilsin.
Notu, tarihsiz ve ya olmayan imza veya adres.
Birkaç notu var.
O zaman notu kim bıraktı?
Ya o zamanlar kimin notu kötüydü ki?
Ama intihar notu yazdı.