Примери за използване на On tane на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Marge, hayatım, kalbimde on tane lobut var. 8 tanesini devirdin.
Ben olabilirim, sen Kral olmakla meşgulsun. Richard ise İngilterenin Kuzeyine ve on tane ünvana sahip.
Şehirdeki markette on tane gördüm. Birileri kim olduğumuzu fark eder diye hemen gezegenden ayrılmak zorunda kaldık.
Kız Maniladayken, odasını, on tane kızkardeşle paylaşmış, sonra buraya gelmiş,
Eğer yeni bir Vikiversite kurmak isterseniz, o dil projeyle çalışmak isteyen on tane aktif katılımcı olması gerekiyor.
Geçenlerde Potsdamdaki bir laboratuarda bir tatbikata katıldım. Orada on tane özürlü çocuğun her birine oynamaları için birer kırmızı balon verildi sonra kalplerine içinde konsantre fenol bulunan bir çözelti enjekte edildi.
Geçtiğimiz yılın sonlarına doğru hükümet, ülke ekonomisini dünya genelinde yaşanan finans krizinden korumak için on tane önlem aldı.
Bambi, annemden on tane mesaj geldi,
On tanesini yatay.
Diğer on taneyi de bulmalıyız.
En az beş, belki de on tanesini gördüğünü söylüyor.
Jackson Statede, iki zenci öğrenci öldürüldüve on tanesi de yaralandı.
İşte burada en önemli on tanesi.
On taneydiler. müzik notaları,
On tanesi Sırp topluluğu, on tanesi de diğer topluluklar için olmak üzere, Arnavut olmayan topluluklar için yirmi sandalye ayrıldı.
Makedon hükümeti meclise on tanesi azınlıklar, üç tanesi de diaspora üyeleri olmak üzere 13 yeni sandalye eklenmesini önerdi.
Platformunun verdiği bilgiye göre, Türkiyede geçtiğimiz yılın sonunda, on tanesi başyazar olmak üzere toplam 43 gazeteci cezaevinde bulunuyordu.
On tanesi ona, on tanesi ona, on tanesi sana ve on tanesi bana.
Cuma günü bunların on tanesinden temsilciler Viyanada Sırbistandaki mevcut maruziyet seviyelerini koruma konusunda anlaştı.
Ve onları saydık ve on tanesinde iki tura var dedik.