Примери за използване на Onun на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bu onun suçu değil. Böyle hissetmekten nefret ediyorum.
Beyliği onun Hanımefendileri oğlu olacağını fantezi.''.
Onun oğlumuz olduğunu sandı.
Bana onun bir muhpir olduğunu söyledi.
Onun gibi zengin bir kevaşe neden senin gibi bir ezikle takılsın?
Onun kadar eğlenceli değilsin, hiçbir zaman da olamayacaksın!
Onun öğretmeni olman güzel ama bunun bir sınırı var.
Onun hiç fotoğrafı yok, olmamasının sebebi ben olmak istemiyorum.
Marilyn öldüğünde kocası onun tüm arkadaşlarına bu mektuptan gönderdi.
Beni asla onun kadar tatmin edemeyeceğini biliyorsun.
Onun adı Jez. Bize içki ısmarlayabilirsin.
Seni uyarayım, onun sözleri olup olmadığını anlarım!
Onun gerçek bir hayatı olduğunu düşündüren ne?
Biliyordum. Onun kadar ateşli bir karın olamayacağını biliyordum.
Onun için evine git biraz uyu sonra sabahleyin üçümüz birlikte bunu konuşuruz.
Onun organize suç gruplarının biriyle çalıştığını düşünüyoruz özellikle Elias adındaki adamla.
Onun yerine, Rosco P. Coltrane ile gelebilirdin.
Onun ya da herhangi bir şeyin aramıza girmesine izin veremeyiz.
Onun için ne param, ne giysim,
Lindsay elinde Dean ile onun kocaman bir fotoğrafını tutuyordu.