Примери за използване на Orduyu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Orduyu oluşturup, silahları yapmak zaman alır.
Orduyu konuşlandırırken büyük hassasiyet gösterecektir.
Ve öğlede sonra orduyu teftiş edeceksiniz.
Orduyu arasan iyi olmaz mı, sence?
Neden orduyu denemiyorsunuz?
Demir orduyu sen mi getirdin?
Kimsenin orduyu dağıtmaktan bahsettiği yok!
Bunun yanında orduyu modernleştirme çalışmaları da yapılmıştır.
Orduyu geri mi çekeceksiniz?
Barbut, Orduyu seviyor musun?
Yani orduyu s* keyim, öyle mi?
Orduyu da, o çocukları da s* keyim!
Orduyu soymaya mı çalışıyorsun, ha?
Orduyu modernleştirme girişimleri.
Ama orduyu yalnız başına alamam?
Orduyu arayıp bize bir c-130 ayarlayıp bu işi halledebilirim.
Orduyu modernize etmeye başladı.
Orduyu temsilen onlarla çalışacaksın.
Şuan orduyu bıraktı.
Orduyu düşmana teslim etmez.