ORTADA - превод на Български

в средата
ortasında
bir yarısı
на
üzerinde
nin
üzerine
nın
ın
of
sırasında
üstünde
yapılan
üzerindeki
очевидно
belli
görünüşe göre
açık
anlaşılan
açıkçası
görünen
tabii
kesinlikle
görünen o
bariz
се появи
geldi
ortaya çıktı
çıktı
çıkageldi
gelirse
ortaya çıkarsa
belirdi
göründü
kendini gösterdi
ortalıkta
налице
var
mevcut
burada
bulunmaktadır
ortada
посредата
ortasında
arada
оказа се
ortaya çıktı
meğer
anlaşılan
görünen o
anlaşıldı
sonuçta
sonradan
görünüşe
се е появявал
ortaya çıkmamıştı
е изчезнал
kayboldu
kayıp
gitmiş
yok
yok olmuş
tükendi
очевидни
açık
belirgin
bariz
ortada
belli
aşikar
apaçık

Примери за използване на Ortada на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Bir sorunu çözmek için atacağınız ilk adım ortada bir sorun olduğunu kabul etmek olmalıdır.
Първата стъпка към решаването на проблем, е признанието, че има такъв.
Bence durum ortada.
Мисля, че е очевидно.
tam ortada.
ето ни и нас, точно в средата.
Ben de bu baştan başlarım, ortada buluşuruz.
Аз ще започна от другата страна, ще се сренем посредата.
Çünkü gerçekler ortada duruyor.
Но това е грешно, защото фактите са налице.
Adam ortada yokkan söylemek zor.
Трудно е да се каже кога е изчезнал.
Geoff Klein yasadışı bir şey yapmadığı ortada.
Оказа се, че онзи Джоф Клайн не е направил нищо незаконно.
Biraz Futbol Biraz Satranç ve Ortada Futranç!
Ще се проведе турнир по футбол на малки вратички и шахмат!
ama stresli olduğu ortada.
напрежението е очевидно.
Dört gündür ortada yok.
Не се е появявал от дни.
Ve o ortada.
И тя е посредата.
Hikâye bir mağdurun hikâyesi değil, ortada üç mağdur var.
Която разказва историята не на едно, а на три убийства.
Ama bu ortada.
Но е очевидно.
Ortada bir düzensizlik yok.
Няма очевидни нередности.
Napoleon: Arkadaşlarım, Snowballun değirmen fikrinin kesinlikle işçilerimizin kaybı olduğu ortada.
Другари, разбирате, че идеята на Объл за вятърната мелница е похабяване на труда ни.
Saklamaya çalışıyorsun, ama her şey ortada.
Опитваш се да го скриеш, но е очевидно.
Ortada olan şeyi soruyorum ama ama senin malların da mı yasadışıydı?
Очевиден въпрос, но и твоите неща ли бяха нелегални?
Bu kararın olumsuz sonuçları zaten ortada.
Негативните последиците от това поведение вече са очевидни.
Üzgünüm tatlım ama her şey ortada.
Съжалявам, скъпа, но е очевидно.
White Hart Lanede durum biraz daha ortada.
Теренът ще е малко по-голям, отколкото на„Уайт Харт Лейн“.
Резултати: 662, Време: 0.1151

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български