Примери за използване на Ortada на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir sorunu çözmek için atacağınız ilk adım ortada bir sorun olduğunu kabul etmek olmalıdır.
Bence durum ortada.
tam ortada.
Ben de bu baştan başlarım, ortada buluşuruz.
Çünkü gerçekler ortada duruyor.
Adam ortada yokkan söylemek zor.
Geoff Klein yasadışı bir şey yapmadığı ortada.
Biraz Futbol Biraz Satranç ve Ortada Futranç!
ama stresli olduğu ortada.
Dört gündür ortada yok.
Ve o ortada.
Hikâye bir mağdurun hikâyesi değil, ortada üç mağdur var.
Ama bu ortada.
Ortada bir düzensizlik yok.
Napoleon: Arkadaşlarım, Snowballun değirmen fikrinin kesinlikle işçilerimizin kaybı olduğu ortada.
Saklamaya çalışıyorsun, ama her şey ortada.
Ortada olan şeyi soruyorum ama ama senin malların da mı yasadışıydı?
Bu kararın olumsuz sonuçları zaten ortada.
Üzgünüm tatlım ama her şey ortada.
White Hart Lanede durum biraz daha ortada.