ORTADA - Almanca'ya çeviri

in der Mitte
ortaya
merkeze
offensichtlich
belli
açık
açıkçası
bariz
anlaşılan
aşikâr
belirgin
kesinlikle
apaçık
görünüşe göre
gibt
vermek
verir
var
verebilir
veriyor
vereceğim
vardır
vereyim
verin
verebilir misin
und
ve
peki
hem
ayrıca
edip
wird
olacak
olmak
edilebilir
edilir
edilmelidir
ediliyor
olur
edilecek
edilmektedir
ise
mittig
ortada
merkezde
mittendrin
ortasında
içindesiniz
yarıda
tam merkezinde
ara
entsteht
oluşur
oluşuyor
oluşabilir
doğar
ortaya
kaynaklanır
ortaya çıkar
yaratır
meydana
verschwunden
kaybolur
kayboluyor
yok
kayboluşu
çıkmak
kayıp
gitmemiz
ortadan kaybolmak
gidelim
ortadan kaybolur
gäbe
vermek
verir
var
verebilir
veriyor
vereceğim
vardır
vereyim
verin
verebilir misin
wurde
olacak
olmak
edilebilir
edilir
edilmelidir
ediliyor
olur
edilecek
edilmektedir
ise
wurden
olacak
olmak
edilebilir
edilir
edilmelidir
ediliyor
olur
edilecek
edilmektedir
ise

Ortada Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Koç ortada oturmayı seviyor.
Coach sitzt gern in der Mitte.
Siz ortada yeni bir gençlik hareketi görüyor musunuz?
Und glauben Sie, dass hier eine neue Jugendbewegung entsteht?
Bu kolay değil fakat diğer yandan teknoloji ortada ve bunun finansmanını da sağlayabileceğimizi düşünüyoruz.”.
Das wird nicht einfach, aber es gibt die Technologien und wir können auch die Finanzierung sichern.”.
Eğer ortada bir kitap varsa, bu çok kötü olur.
Dann wird es in dem Buch nur noch schlimmer sein.
Bu yüzden ortada kalmanızı öneririm.
Deshalb empfehle ich, mittig zu bleiben.
Bunun cevabı ortada.
Die Antwort darauf ist offensichtlich.
Ortada durmak onu öldürür.
Mittendrin abzubrechen, würde sie umbringen.
Eğer ortada sorun varsa… bunu Profesör Thonun kendisinden duymak isterim.
Und sollte es irgendwelche Probleme geben, möchte ich das von Professor Thon persönlich hören.
Sana ortada kalmanı söylemiştim.
Ich hab doch gesagt, bleib in der Mitte.
Yıllardır ortada olmayan o adama mı yoksa bana mı inanıyorsun sen ha?
Du glaubst einem Mann, der ewig verschwunden war, mehr als mir?
Henüz ortada barış yok.
Noch gibt es keinen Frieden.
Haliyle ortada sürekli bir elektrik va.
So entsteht ein stetiger Strom.
Oyun hala ortada.
Das Spiel wird noch gespielt.
Muhteşem bir öğretmen olduğum ortada.
Offensichtlich bin ich ein wunderbarer Lehrer.
Göğüs uçları daha ortada.
Brustwarzen sind aber mehr mittig.
Sadece ortada değil Sam.
Ihr wisst doch, Nicht nur mittendrin, Sam.
Ortada oturmak istemiyorum anne.
Ich will nicht in der Mitte sitzen.
Ortada hiç Banerjee yok.
Und kein Banerjee.
Çünkü aslında ortada“ düzeltilmesi” gereken bir şey yok.
Da gibt es eigentlich nichts zu"korrigieren".
İmha edilmiş değil, ortada bir enkaz yok, öylece yok oldu.
Es wurde nicht zerstört, da sind keine Trümmer, es ist einfach verschwunden.
Sonuçlar: 632, Zaman: 0.0942

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca