MITTENDRIN - Turkce'ya çeviri

ortasında
mittel-
medium
middle
mäßig
central
mittelstufe
mid
mittleren
dem mittleren
zentralen
içindesiniz
inneren
trink
interne
in
innen
interieur
im inneren
innenraum
inländischen
interior
yarıda
halb
hälfte
halbzeit
halbwegs
teils
semi
halbieren
halbwertszeit
tam merkezinde
ara
und
pause
ruf an
suche
irgendwann
durchsuchen
auszeit
zusammen
unterbrechen
ruf
orta
mittel-
medium
middle
mäßig
central
mittelstufe
mid
mittleren
dem mittleren
zentralen
ortasındayız
mittel-
medium
middle
mäßig
central
mittelstufe
mid
mittleren
dem mittleren
zentralen
ortada
mittel-
medium
middle
mäßig
central
mittelstufe
mid
mittleren
dem mittleren
zentralen

Mittendrin Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Steh' eines Tages mittendrin.
Bir gün ortasında duracağım.
Mittendrin abzubrechen, würde sie umbringen.
Ortada durmak onu öldürür.
Erofame ist Europas größte Messe für Erwachsene und wir sind mittendrin.
Erofame Avrupanın en büyük yetişkin ticaret fuarı ve biz bunun ortasındayız.
Und das nicht erst mittendrin sondern von Anfang an!
Onlar da önden değil, orta sıralardan!
Dann erzähl mir eine fröhliche Geschichte, aber beende sie mittendrin.
O zaman bana mutlu bir hikaye anlat ama ortasında bitir.
Ihr wisst doch, Nicht nur mittendrin, Sam.
Sadece ortada değil Sam.
Der Wandel hat bereits begonnen und wir sind mittendrin!
Değişim çoktan başladı ve tam da ortasındayız.
Mittendrin im Gespräch.
Konuşmalarında Orta.
Sieht es wie Mord aus. Kirsten, wenn du eine Operation am offenen Herzen mittendrin abbrichst.
Kirsten, eğer bir açık kalp ameliyatını ortasında durdurursan cinayet gibi gözükür.
Nur die Bauern stecken mittendrin und werden von allen gekillt.
Köylüler ortada kaldı, onları herkes öldürüyor.
Es ist mittendrin, das ist der schwierige Teil.
En zoru da orta kısmıdır zaten.
Wir sind hier, mittendrin im Netzwerk.
Belki bunu yapabiliriz. Ağın ortasında.
Im Rione, aber nicht mittendrin.
Mahallede ama ortasında değil.
Direkt mittendrin im Film.
Tam filmin ortasında.
Er ist mittendrin.
Her şeyin ortasında o.
Mittendrin beim Kunden.
Müşterileri ortasında.
Ende eines Termins oder auch mittendrin.
sonunda, hatta ortasında olabilir.
Musiker sind verrückte Leute, und ich bin gern mittendrin.
Müzisyenler çılgın arkadaşlar ve ben onların ortasında olmaya bayılıyorum.
Mittendrin in zwei Welten.
Kıbrıs iki ülkenin ortasında.
Warum? Es ist immer viel lustiger, mittendrin anzufangen?
Ortadan başladığında işler her zaman daha eğlenceli olur. Neden öyle yapayım ki?
Sonuçlar: 121, Zaman: 0.3337

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce